15 Eylül 2014 Pazartesi

Pek Sevgili Burcum İkizleer

Merhabalar bloggerlar bu gece aslında yatıp uyumam gerekiyo başım ağrıdan çatlıyo çünkü fakat sizin için yazı yazmadan geçmek istemedim nede olsa yeni katıldım blogumun boş gözükmesindende pek hoşnut değilim tabi :)

Size bu yazımda burcumdan ve onu ne kadar sevdiğimden bahsetmek istiyorum. Beğenirseniz ne mutlu bana...

Ben tipik bir ikizler burcu erkeğiyim fakat benim farkım yükselenimin de ikizler burcu olmasıdır bu demek oluyo ki ikizler burcunun tillahıyla karşı karşıyasınız normal bildiğimiz şkizler burcu bireyinin özellikleri iki kat daha yoğun bende mesela annem eve ekmek al demeye görsün sonuçları çok vahim olabilir şöyle açıklayayım bir gün annem bana bi tane baston ekmek al gel demişti ben iki baston iki tam buğday ekmeği alıp gelmiştim yani normalde iki farklı cinsten birer tane alıp gelen ikizler bireyine göre bide ben iki farklı çeşitten iki tane alıyorum :)

Bir başka güzel yanı da geveze olmak eğer bi ortamdaki kişilerin %50sini veya fazlasını tanıyorsam o ortamda benden fazla kimse konuşamaz ve tabiki gün sonunda %50 nin kalan kısmıylada çok sıkı fıkı olarak ayrılırız orası ayrı gel gelelim gayliğimi söylediğimde bu oran %0 a kadar gerileyebiliyor tabi neyse önemi yok amacıma ulaşıp çok konuştum milleti kendime hayran bıraktım mission complated :)

Strateji oyunlarına hasta olurum bilmiyorum diğer ikizler bireyleri ne düşünür ama benim açımdan strateji her zaman her durumda gerekli olan bişeydir sınavda okulda dersanede evde hatta yürürken bile(ki bu bi açıdan takıntıdır) strateji şarttır. Bir işe başlıyorsam o iş mutlaka biter fakat hangi yollarla nasıl biter sonu gelmeden ben bile kestiremiyorum yani o kadar fazla çıkış buluyorum ki bazen ben bile kendi dünyamda kayboluyorum. Tabi bu strateji birilerini etkilemek içinde kullanılabilir zeka ve espri yeteneği en üst seviyede bir gündeysem karşımdaki insanı da daha önceki zamanlarda derinlemesine çözmüşsem ağlatana kadar güldürebilirim :))

Söz konusu inatçılıksa  tek odunlu bir köprüdeki keçi bana geçmem için izin vermek zorunda gerekirse ters takla attırıp genede ben geçerim o derece inatçıyımdır. Karşıma bi filozof koyun ama kendi fikrinden hiç vazgeçmeyen biri olsun o adama eziyet etmek tam bana göre, ya fikirlerini değiştirmek zorunda yada aklî dengesini kaybedip(ki onlar birazını kaybetmiş oluyolar zaten) deliler hastanesine yatar.

Ne kaldıı...

Ahha tabi ya duygular :)

Bir balık burcuyla eşdeğer belkide daha yoğun duygulara sahibim yani zırlak denilen ya da ciddi ortamda hiç aksini düşünmeden rahatça kahkaha patlatabilen ya da ne bileyim birini sevdiğini kemiklerini kırarcasına sarılarak gösteren biriyim, uç noktalarda yaşıyorum denebilir :)

Uç noktalarda olmanın en güzel yanı  oralarda nadir insanların gezmesidir herzaman çay kahve içmeye beklerim en köpüklüsünden iki türk kahvesi iki nescafe yapmak elime yapışmaz dimi :) 

Herşeyin abartılısı güzeldir iyininde kötününde kek gibi düşünün çok kabarıkken tadı daha güzel değil midir yanık olsa bile :) 

Kendinize iyi bakın umarım sıkılmamış veya ohaaaa yok artıııık gibi ifadelerle çok gerilmemişsinizdir. Esen kalınız canlarım ;)

Not: hala size nasıl sesleneceğim hakkında bi fikrim yok :/

14 Eylül 2014 Pazar

Selam demek geliyo içimden...

Merhaba sevgili bloggerlar 

Ben aranıza yeni katılan küçük ama sevimli 18 yaşında bir gayim. Aslında blogla veya blogda yazı yazmakla ilgili hiç bir bağlantım yok sadece tanıdığım arkadaşlarım sayesinde bir iki parça yazı okumuşluğum var hepsi bu. Buraya da kayıt olmamı sizlerle tanışmamı sağlayanda kesinlikle kendileridir. Türkçe cümle yapısıyla alakam kesinlikle ve kesinlikle yoktur yani noktalama işaretlerindeki hatalarımı yazım yanlışlarımı ve örneğin "gidiyor" yerine yazdığım "gidiyo" kelimesini görmezden gelip kendilerini sadece samimiyetimden kullandığımı bilmenizi isterim sonuçta kaçımız günlük hayatta arkadaşına ben çarşıya gidiyorum dedi ki dimi :)

Henüz kendimle yeni tanıştım yani sizinle ne kadar yakınsam kendimlede o kadar yakınım demektir aslında değilim çevremle iletişimim kendimle iletişimimden daha hızlı aslına bakarsak kendime deli dememin nedeni de bu kendimle konuşmayı çok severim çift kişilikli olmamı burcuma borçluyum sanırım ileride bahsedeceğim konulardan biride burcumu ne kadar çok sevdiğimdir mesela :)

Şuan ne kadar iyi gidiyorum bi fikrim yok sanırım cümleler anlamsız ve anlam karmaşalarıyla dolu ama ilk yazım ve dil anlatım dersiyle pek yakın anlaştığımdan(!) dolayı bu yazı böyledir. Şuraya kadar okuduklarınızın saçma oluşunun nedeni aklıma gelenleri yazmamdır.

Hayatta yaşadığım hayal kırıklıklarının haddi hesabı yok burayı tavsiye eden arkadaşlarımı dinlediğimde aklıma tek gelen şey "abi ben ne yazabilirim ki oraya daha kendimi bile doğru düzgün bilmiyoken" di. Sanırım buraya kaydoluş mantığımda artık belli burda bir gay gencin yaşadığı hayal kırıklıklarını okuyacaksınız.

Ha bide bu sene lisede son senem olduğundan ne kadar zaman ayırabilirim bilmiyorum ama sınavı pek önemsemediğimi varsayarsak ama sadece varsaymaktan bahsediyorum yazılarım olacak yani umarım. Olur ya :))

Umarım sıkılmazsınız sadece kendimle konuştuğum için değil çevrem tarafından eğlenceli matrak biri olduğum söylendiği için de ve yediğim manyak deli gibi damgalardan dolayı kendime deli diyorum ve asla yadırgamıyorum ben deliyim arkadaş itirazı olan? Yorumlarınızı bekliyorum iyi eğlenceler

Not: size nasıl sesleneceğim hakkında pek bi fikrim yok samimi olmasını istiyorum bu konuda da önerilerinizi sunarsanız çok thx :)
Dip not: yazılarımın içinde bolca ingilizce kelimeler geçecektir ki buda yazıları yazarken o kelimenin türkçesinin aklıma gelmemesidir :)
Baya bi dip not: ben gay bir deli olarak yazılarım içerisinde uzuun uzun gay bir deli olarak yazmaktan %100 eminim ki çok üşenicem o yüzden GBD gördüğünüzde bilin ki o benim :))